TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan: Destekleme ödemeleri iki katına çıkarılmalı

TAKİP ET

TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, 10 yıla yakın süredir fındık üreticisine yapılan destekleme ödemelerinin yüksek enflasyon altında kaldığını ifade ederek, 'Destekleme ödemlerinin iki katına çıkmasını talep ediyoruz' dedi

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, fındık üreticisine yapılan destekleme ödemelerinin 10 yıla yakın süredir aynı olduğunu ve ödeme miktarının yüksek enflasyon altında kaldığını dile getirdi. Soydan, destekleme ödemlerinin iki katına çıkmasını talep ettiklerini ifade etti. Soydan, “Üreticinin üretmesi için kazanması lazım. Bunun için de üreticimizin yüksek maliyetlerin altında ezilmesine müsaade etmemeliyiz. Gübre ve mazot desteklerine iyileştirme yapıldı ancak bu enflasyona göre çok düşük yine artış yapılması gerekiyor” dedi.

ÜRETİCİ TEREDDÜT İÇİNDE

Fındık üreticilerinin her şartta bahçelerine bakım yapması gerektiğini dile getirerek, “Üreticilerimiz, 12 ay boyunca büyük bir mücadele veriyor. Sonunda da alın terinin hakkını almak istiyor. Fındık sezonu bitse de, yeni sezon hazırlıkları yeniden başladı. Üreticilerimiz bahçelerine gübre atıp, bakım yapmaya başladı. Tabi üreticilerimiz bu fiyatların karşısında ‘acaba bahçeme baksam mı, bakmasam mı’ diye tereddüt içinde. Ancak kesinlikle ne şartta olursa olsun bahçelerimize bakmamız lazım. Çünkü fındık bizim hem maneviyatımız hem de ekonomimiz. Zor bir süreç geçiriyoruz. Özellikle gübre ve ilaçlardaki büyük zamlar üreticiyi bu süreçte çok zorladı. Üreticilerimizin maliyetleri çok yüksek. Buna rağmen bahçemize bakmak zorundayız” diye konuştu.

“GÜBRE VE İLACA SÜREKLİ ZAM OLMAZ”

Gübre fiyatlarının geçen yıla göre neredeyse iki katına çıkmasının üreticileri epey zorladığına vurgu yapan Soydan, “Gübre fiyatları önemli boyutta zamlandı. Şu an neredeyse geçen yılın 4 katına ulaştı. Aynı şekilde ilaç fiyatlarında da bir artış söz konusu. Bu maliyet fiyatları karşısında üreticilerimiz yeni sezonda iyi bir fiyat almazsa, bahçelerine zararına bakmış olacaklar. O yüzden gübre ve ilaçlama fiyatlarına bir sınırlama gelmesi gerekiyor. Buna artık dur denilmeli. Çünkü gübre ve ilaç fiyatları sürekli artıyor. Bu konuya el atılıp, zamlara sınır getirilmeli. Yoksa bu fiyatlar tarımı çok fazla zor durumda bırakacaktır” şeklinde konuştu.

FINDIKTA TEKELLEŞME SORUNU VAR  

Fındıkta tekelleşme sorunu olduğunu belirten Soydan, “Fındıkta mevcut yabancı firmanın ne şekilde fiyat yansıttığını herkes görüyor. Bunun savunulacak hiçbir tarafı yok. Devletin açıkladığı fiyatın 8-10 TL altındaki fiyat halen devam ediyor. Makul seviyede fiyatların oluşması için kurumlarımıza görev düşüyor. Çünkü yapılmazsa hem üreticimiz hem de ülkemiz büyük bir kayıp yaşayacak. Birileri de haksızca cebini doldurmuş olacak” diye konuştu.          

REKABET KURUMU ÖNEMLİ BİR YAPI

Soydan, Rekabet Kurumu’nun önemli bir yapı olduğunu aktararak, “Gerçekten serbest piyasa tekelleşmiş bir firmanın baskısı altına girmiş. Fındıkta herkesin bildiği bir tekel sorunu var. Bu hem üretecimiz hem de ülkemiz için büyük tehlike. Rekabet Kurumu, tekelleşme için çalışma başlattı. Umarız tekele karşı ülkemiz ve üretecimiz lehine karar alırlar ve yaptırımlarını açıklarlar. Hem TZOB genel başkanımız hem ziraat odaları Rekabet Kurumu’nu göreve davet etmiştik. Süreci takip ediyor, sonucu bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.        

İHRACATÇILARLA DÜŞMAN DEĞİLİZ

“Biz ihracatçılarla, firmalarla sorunu olan kuruluşlar değiliz” diyen Soydan, “Yeter ki üreticimiz kazansın, sektörümüz kasansın ve ülkemiz kazansın. Tekel ile iş birliği yapan ihracatçının tekel lehine açıklama yapması doğaldır ama ülkemiz lehine değildir. Bu toplumu kandırmaktır. Kimsenin de piyasada olan biteni gördükten sonra bu açıklamalara itibar etmesi, olumlu bakması mümkün değil. Devlet, yapısal bozuklukları fındık sektöründe düzeltmeli, lisanlı depolar kurularak emanete fındık vermenin önüne geçilmelidir. İtalyan firmaya karşı tedbir alınmaz ise yakın gelecekte ortada yerel fındık sanayicisi ticaret gurubu kalmaz. Güçlü üretici olmaz, bu durumda üretim de olmaz tedbir alınması şart.  Artık öyle bir noktaya geldi ki süreç; fındık ihracatçısı, ticaret grubu da İtalyan firmanın politikalarından rahatsız. Bunu da Rekabet Kurumu’na başvurarak ortaya koydular. Hepimiz aynı gemideyiz, Türkiye; fındık dikim sahalarını, üreticimizi, yerel sanayicimizi koruması gerekiyor” dedi.