“Sınıf Hayvanları Uygulaması” adı verilen bu özel etkinlik, öğretmen Egemen Umut Şen’in öncülüğünde hayata geçirildi.
Üstün yetenekli öğrencilere yönelik eğitim sunan merkezde, öğrenciler artık sadece kitaplarla değil, canlı dostlarıyla da öğreniyor. Hayvanların bakımı ve ihtiyaçlarıyla ilgilenen öğrenciler, onların davranışlarını gözlemleyerek empati kurmayı öğreniyor.
“Hayvanlara dokunmak, merhametli bireyler yetiştirmenin temeli”
Sınıf Hayvanları Uygulaması'nın Milli Eğitim Bakanlığı’nın Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile örtüştüğünü belirten öğretmen Egemen Umut Şen, uygulamanın sadece bilgiye değil, erdemli bireyler yetiştirmeye de katkı sunduğunu vurguladı. Şen, “Hayvana dokunmadan merhametli insan yetişmez. Akademik başarı her yerde sağlanabilir ama sosyal ve duygusal gelişim için böyle bir deneyim paha biçilemez” dedi.
Uygulamanın başlangıç hikayesini de paylaşan Şen, bir öğrencinin yazdığı küçük bir notla sürecin başladığını, ardından atölyeye önce bir hamster, sonra tavşan ve kaplumbağa alındığını belirtti. Öğrencilerin büyük ilgi gösterdiğini ifade eden Şen, "Artık teneffüslerde bahçeye değil, hayvanları sevmeye geliyorlar" dedi.
Öğrenciler evlerine götürmek istiyor
Hayvanlarla bağ kuran öğrencilerin zamanla onları eve götürmek istediklerini dile getirdiğini belirten Şen, velilerin onayıyla hafta sonları hayvanları evde misafir etmelerine izin verdiklerini söyledi. Bu durumun çocuklarda sorumluluk bilincini artırdığını da sözlerine ekledi.
“Onlarla olmak bana iyi hissettiriyor”
Öğrencilerden Aysun Ceren İnce, etkinlik sayesinde hayvan korkusunu yendiğini ve onları sevmeye başladığını söyledi. Mavera Eslem Topal ise, “Hayvanlar bana sorumluluk getiriyor. Yemekleri, suları bitince fark ediyorum. Hepsi bana çok güzel hisler yaşatıyor” ifadelerini kullandı.
Amasya’daki bu özel uygulama, sadece bir eğitim modeli değil, aynı zamanda geleceğin duyarlı ve sorumluluk sahibi bireylerini yetiştirmek adına örnek bir adım olarak görülüyor.