2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü dolayısıyla açıklamalarda bulunan Yavuz, bu yılın temasının "Ortak geleceğimiz için sulak alanları korumak" olduğunu belirterek, sulak alanların ekosistemler arasında en fazla tehdit altında olanlar arasında yer aldığını vurguladı.
Ramsar Alanları ve Türkiye’nin Sulak Alanları
Yavuz, Ramsar Sözleşmesi kapsamında dünya genelinde 2.400'den fazla sulak alanın tescillendiğini ve bu alanların toplamda 2,5 milyon kilometrekareden fazla bir yüzey kapladığını söyledi. Türkiye’de ise Kızılırmak Deltası, Sultansazlığı, Seyfe Gölü, Uluabat Gölü ve Manyas Gölü gibi 14 önemli sulak alanın Ramsar alanı olarak tescillendiğini belirtti.Bu alanların eşsiz doğal yapıları ve tür çeşitliliği ile insanlık ve doğa için vazgeçilmez olduğunu ifade eden Yavuz, sulak alanların korunması için ulusal ve uluslararası iş birliklerinin artırılmasının önemine işaret etti.Sulak Alanların Kaybı ve Tehditler
Yavuz, sulak alanların, dünya karasal yüzeyinin yalnızca yüzde 6’sını kaplamasına rağmen, bitki ve hayvan türlerinin yüzde 40’ına ev sahipliği yaptığını belirtti. "Bu alanlar, biyoçeşitliliğin korunmasının yanı sıra sağlığımız, gıda tedariki, turizm ve istihdam açısından kritik öneme sahiptir" diyen Yavuz, hızlı nüfus artışı, sürdürülemez üretim ve tüketim, kirlilik, iklim değişikliği ve istilacı türlerin sulak alanları tehdit eden başlıca etkenler olduğunu ifade etti.Son 50 yılda dünya genelinde sulak alanların yüzde 35’inin kaybedildiğini belirten Yavuz, tarım, inşaat, kirlilik ve aşırı kullanımın bu kaybın başlıca sebepleri arasında olduğunu söyledi.OMÜ’nün Katkıları ve Koruma Çalışmaları
OMÜ Ornitoloji Araştırma Merkezi’nin, Fransa Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle yürütülen ve Akdeniz’deki sulak alanların korunmasını hedefleyen uluslararası bir projeye ortak olduğunu belirten Yavuz, bu kapsamda sulak alanların sürdürülebilir kullanımı, restorasyonu ve etkin izlenmesine yönelik çalışmalar yapıldığını ifade etti.Çeşitli eğitim ve kapasite geliştirme faaliyetleriyle farkındalık yaratmayı amaçladıklarını söyleyen Yavuz, "Sürdürülebilir bir gelecek için sulak alanların korunması, bu konuda farkındalık yaratılması ve iş birliklerinin artırılması hayati önem taşımaktadır" dedi.Sulak alanların korunmasının, yalnızca doğa için değil, insanlık için de yaşamsal bir gereklilik olduğuna dikkat çekti.